13 Şubat 2012 Pazartesi

Senin Allah Belanı Versin.

Senin karaktersizliğinin,
senin varsaydığın adamlığının,
senin yeminlerinin,
senin gözyaşlarının,
senin ağzından çıkan her güzel sözcüğün,
senin şefkatinin,
senin zaaflarımla oynayışlarının,
senin dengesizliğinin,
senin haysiyetsizliğinin,
senin kendinin bilmezliğinin,
senin utanmazlığının,
senin bu yaşa gelmiş ama hala bir baltaya sap olamayışının,
senin beni aptal yerine koyuşlarının,
senin beni yok sayışlarının,
seni beni köpek edişlerinin,
senin hayatıma göz dikişinin Allah belasını versin.
Senin Allah belanı versin,adam.
Hep mutsuz ve daima mutsuz olman dileğiyle.
Yoksun bu günden itibaren ve asla olmayacaksın.

8 Şubat 2012 Çarşamba

Ödestik!



Beni aramamalı ve kesinlikle altüst etmemeliydin.
Beni aradın ve mahvettin herşeyi.
Unutmuşluğumu,geriye itmişliğimi herşeyi sildin.Aylar sonra sesini duydum ve uçup gitti herşey.
Herşeyin öyle bitmeyeceğini,ikimizden birinin buna izin vermeyeceğini biliyordum.
Ama böyle olmamalıydı, böyle de olmamalıydı.
Beni sana o lafları edecek hale getirmemeliydin sevgilim,her ne yapmış olursan ol sana öyle şeyler söylememeliydim.
O lafları etmek,öyle şeyler söylemek sana yakışır.
En ufak şeyde benim insanlığıma bile laf uzatmak senin işindir sevgilim.
Beni sen bu hale getirdin,seni sen bitirdin içimde.
Benim tüm o lafları etmeye sen zorladın,sen istedin tüm olanları.
Canım yandı,bende kırıldım,bende parça parça oldum ama ödeştik.
Evet sanırım artık ödeştik sevgilim.
Beni bir daha arama.


Bir Telefon Görüşmesi.


-aklım kadar ötedeyim , sense benden beethoveen kadar uzakta
tebliğ ediliyoruz sanki susuzluğa ve uykusuzluğa , sahi saat kaç
-sahi sular vardı
sular bizi korkusuzca sularlardı karanlıkta ilahi taşları sever gibi
neden aradın beni , kaybolmadım ki
arama bir daha , ararsan kaybolursun korkularında
-ben kaybolursam sen sensizliğinden suçlu olursun , suçla avunursun
herkes çekildi
şimdi herkes yeniden çekilecek ve mavi bir şey kalacak ağzımda
- bana ağzını ver
ağzımla örteceğim içimdeki uçurumları , kimse düşmesin
kimse üşümesin diye örteceğim ağzını dudaklarımla
ceylanlar öldü mü martılar gömer çünkü onları uykulara
- bunlar nasıl kolay kelimeler , kolay sesler , kolay yalanlar ,
kolay trajediler
kolajı yarım bırakılmış , tasviri ertelenmiş ürpertiler
beni arama bir daha
- bir daha sen arama beni , beni arayacaksa polis arar sokaklarda
it arar , düş arar
keskin ve allahı olmayan bir cehennem arar kendimde bulacak olursa
bir kırık ilhan irem plağı ver bana
- hayır , asıl sen arama
aranan ve bulununca ortadan kaldırılacak bir acıyım ben
acıyan bir şeyim ağrının ortasında varlığından devasa
elimdeki plakların bir yüzü silinmiş , sadece çığlıklar var orada
- o zaman kimse aramasın bizi , seni de aramsınlar , beni de
ulaşamasınlar tedirgin saldırganlığımıza
içimdeki rüzgar kanıyor , kan rüzgardan değil efkardan akıyor ince ince
- telefonu kapatmak zorundayım , biri kapıyı çalıyor gecenin bu yarısında
belki birileri de binayı kuşattı , numarası silinmiş tüfekler var omuzlarında
- omuz dedin , omuzlarımı da aramsın kimse , oradan uyumuştun birkaç kere
delil bulurlar , deli bulurlar , bizi bulurlar belki omuzlarımda
-telefonu kapatmak zorundayım , biri kapıyı kırdı bana usul usul yaklaşmakta
belki birileri de yüzümü kuşattı , evin her yeri baştan aşağı sancımakta
- ciddi söylüyorum beni bir daha arama , ruhumu arama
yasak belge arıyorsan kalbim , uyuşturucu arıyorsan adın var sadece ardımda
- telefonu kapatmak zorundayım , biri aşkıyla ban kurşun sıkmakta
belki birileri de beni sevebileceğini fark etti , bedenim slogan oldu meydanlarda
-telefonu asıl ben kapatmak asıl ben zorundayım asıl
yuttuğum haplar şiddetle patlamakta
sen buna lüzumsuz intihar diyeceksin sanırım
ama lüzumlu bir narkozdu ömür boyu sürecek aslında..
bir daha beni arama..
- sen de arama aslında..
- arama lütfen..
- ne olur sen de arama..
- bir daha ki peygambere kadar
söz
asla !
sen de..
- arama !
..ama aslında.

 -Küçük İskender




6 Şubat 2012 Pazartesi

Bu benim için.


'Alınmıs yeni kararlar' temalı yazı

'Şuanda intihar etmiyorsam bu tamamiyle; belki bi kazaya kurban giderim diye ümit ettiğimdendir '
Diye düşüp durdum tüm hafta boyunca.
Kötü,gerçekten kötü zamanlar geçiriyordum.
Ancak bu gün merak ediyorum,nedir birdenbire bütün karanlıkları aydınlatan?
Nedir herşeyi yakıp yıktığı gibi silip götüren,iyileştiren?
Onunla,onunla ve onunla da.
Hatta diğeriyle de.
Hepsiyle başedeceğim.
Hiçbiri olmadan,bol kitaplı bol müzikli bol filmli ve en önemlisi bol huzurlu günlerim olsun.
Öpücükkk.



4 Şubat 2012 Cumartesi

Bu bir farkına varıstır.

Bu postu gecenin bu saatinde hazırlıyorum çünkü ben gelinlik ve düğün hayallerim olmadığını,
şimdiye dek arkadaşlarımla hiç gelinlik ve düğün hayallerimi kurmadığımı farkettim.
Bilgisayarımda bir dosyanın içinde gizliden gizliye sakladığım gelinlik modelleri ya da düğünlerle ilgili hiçbirşey yok.
Kendi kendime bile hiç düğün hayali kurmuyorum.Evli olmanın hayalini kurmuyorum.
Çocuk hayali kurmuyorum,annelik hayali kurmuyorum.
Gelin ve anne olmak öte de dursun birinin eşi olmayı istiyormuyum onu bile bilmiyorum!
Tamam kurulu bir düzenim olsun,artık göçebelikten kurtulayım,
kendime ait bir evim herşeyin bana ait olduğu bir yerde olayım istiyorum ama sanırım bu evlilik değil.
İstediğim bu yeri bir başkasıyla paylaşmayı da istemiyorum sanırım.
Sevimli bebek fotoğraflarını gördükten sonra sadece gülümseyip bir kaç saniyeliğine sevimli olduklarını düşünüyorum hepsi bu,iç geçirmiyorum.
Herşey bir yana ben düğünleri ve düğünlere gitmeyi de sevmiyorum.
Lütfen durun,bu bir bunalımlı,asi,ergen,kuralların karşısında durmayı ilke edinmiş bir genç kız yazısı değildir!!
Tamam kuralların sevimli olduklarını ve onları sevdiğimi söyleyemem,
hatta evlilik,düğün,gelinlik ve benzeri şeylerin sevimliliğinden de bahsedebilirim ama sorun benim bunlara hayal olarak bile ne denli uzak olduğum.
Beni bunlardan uzaklaştıran,uzak tutan yada hiç yakın tutmamış olan nedir bilemiyorum.
Hayır tabiki erkeklerden hoşlanıyorum!
Karar:
En yakın zamanda arkadaşlarımla evlilik,
düğün,
gelinlik,
koca
ve benzeri şeyleri konuşup bunların hayallerini kurmaya çalışacağım.



Cumartesi sarkısı.

Angel beni uzağa götür.

3 Şubat 2012 Cuma

Benim dengemi bozmayınız!

Sizin alınız al inandım
Sizin morunuz mor inandım
Tanrınız büyük amenna
Şiiriniz adamakıllı şiir
Dumanı da caba

Bütün ağaçlarla uyuşmuşum
Kalabalık ha olmuş ha olmamış
Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
Ama sokaklar şöyleymiş
Ağaçlar böyleymiş
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız

Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
Yangelmişim diz boyu sulara
Hepinize iyiniyetle gülümsüyorum
Hiçbirinizle dövüşemem
Benim bir gizli bildiğim var
Sizin alınız al inandım
Morunuz mor inandım
Ben tam kendime göre
Ben tam dünyaya göre
Ama sizin adınız ne
Benim dengemi bozmayınız
-Turgut Uyar


Derleyip topladığım ne varsa baltayalan,
dimdik olmak öte de dursun ayakta durmaya çalışıyorken benim dengemle oynayan,benim dengemi bozan herkese. 
Bu şiiri çok seviyorum.

1 Şubat 2012 Çarşamba

Olmuyor.

Uyuyorum,güçlükle uyanıp güne başlıyorum.Gülümsemek zorundayım,herşey yolunda mesajı bekliyor tüm gözler.Mutluyum evet mutluyum,para beni mutlu ediyor.Onlar herşeyin yerli yerinde olduğunu düşünüyor ve evet para beni mutlu etmelidir.
Sonra yüzümü yıkıyorum sıcacık suyla,burada havalar çok soğuk bilmiyorsunuz.Uyandığımda hala kar yağıyordu.Sanırım bununla bile mutlu olmalıyım evet,buz gibi suyla hayatlarını idame etmek zorunda olan insanlar var.Sıra kahvaltıma geliyor,biliyorsunuz ne yediğimi önemsemem elime ne gelirse çıkarıyorum ağzına kadar dolu olan dolaptan.Doyayım ve şu öğünde geçsin yeter ki diyorum,bilmiyorsunuz.Sonrası zoraki gülümsemeler,zoraki muhabbetler,zoraki onaylamalar zoraki hak verişler.Sonrası bilgisayar kahve kitap film ve diğer tüm saçmalıklar.Bunları da bilmiyorsunuz.

Dışarı çıkmaya karar veriyoruz,aynaya bakıyorum kaşlarım uzamış.Zerre makyaj yapasım yok.
Saçma salak giyinip çıkıyorum,gittiğimiz yerde hiç kimse ben gibi değil.Çok eğreti duruyorum,görmüyorsunuz.
Yanımdaki ise bambaşka bir boyutta.İyice harab oluyor sinirlerim,eve dönüyoruz.
Bu ekrana dönmek istemiyorum,buradaki herkes görünürde yanımda ama gerçekte yok.Buradaki herkes daha mutsuz ediyor daha çok üzüyor aslolan hayatım mahvoldukça.
Korumalıyım kendimi kurtarmalıyım diyorum sanallaşmaktan,1245464. kez denemeye koyuluyorum,bilmiyorsunuz.
Arkadaşlarımı ve diğer tanıdıklarımı takip ediyorum gece olunca uzaktan,sessiz sedasız,yok gibiyim.
Yolunda görünüyor herşey onlar için.Kıyıma alınan hayat benimkisi.O'na dönüyorum tekrar, ben seni hiç unutmadım biliyorsun herşey çok farklıydı bu yıl,cevapsız kalmakla kalmıyor hıçkırıklara boğuluyorum.Bir yerlerde bir yanlış bir yolunda gitmezlik var,çözemiyorum.Siz yoksunuz ve bunların hiçbirini görmüyorsunuz.
Hayır,huzur ve benzeri şeyleri dileyebilmek için varlıklarını tatmış olmam gerektiğini düşünüyor,gene vazgeçiyorum.Hak ettiğim ve yıllardır beklediğimi elde etmiş olmamı neden bu şekilde geri aldığını merak ediyorum.Bu yaşadıklarımın sebeplerini.Sonra gene sizi özlüyorum.Beni de götürmeliydiniz giderken diyorum,görmüyorsunuz.